Şerbetli Kurabiye
Mayıs 7, 2012 7 Yorum
Bu aralar evin büyük ablası olmanın verdiği sorumluluklarla boğuşurken, bahar temizliğinin de son demlerini hallediyordum. Dışarıda yemek yeme faslı sürüyor bizim evde. Mutfağımı deliler gibi özledim.. Pazılı yumurta, yoğurtlu semiz otu ve biber dolması gibi aparatif şeylerle geçiştiriyorum. Bir an evvel kavonozun dibini görmeden, tadını özlediğim Fıstık Ezmeli Kurabiyelerden yapmak istiyorum. Bu akşam yapabilirsem yarın tarifini veririm inşallah.
Bu yazımı yazdığım dakikaların ardından bizim evde gelişen olayları aynen aktarıyorum:
Şuan öfkemin dorukları ile boğuşarak ve evin sessizliğini bastıran bir müzik eşliğinde yazıyorum sizlere.. Belki uzun süredir hiç müzik bile dinlemediğimi fark ettim. Çalışan bir bayan olmak ne nemrut birşeymiş dediğim dakikalardayım. Belki sinirlenmeyeceğim üstesinden geleceğim problemler gözüme ne kadar büyüyor..
Gözlerimden akan yaşlarla yazıyorum adeta..
Bütün gün çalışıp, sorumluluklarımın arasına sokuşturdum bu sene temizliğimi. Büyük işler bitti oh tamam dedim. Bu akşam da dondurucumu temizleyecektim. Eşime toplantısına gitmeden önce işten gelir gelmez karpuzları,avizeleri yıkamasını ve sönmüş ampülleri değiştirmesini rica ettim. Sağolsun herzamanki gibi kırmadı. Birlikte bu son görevi de hallettik. Dondurucumu temizleyip, Fıstık Ezmeli Kurabiyemi yapmaya koyulacaktım. Belki vakit bile kalabilirdi, perşembe gününe sipariş aldığım pastanın kekinide yapabilirdim..!
Akşam saatlerinde yanlız kalıp bunları yapma hayali ile eşimi uğurlamak için kapıyı açınca doğası gereği kendisine söylenmek istemediğim komşumun köpeği evimize girdi. Benim haftalardır işten ve diğer sorumluluklarımdan arta kalan zamanla temizlemeye çalıştığım mis gibi evime.. Sırf bu uğurda sizleri, sayfamı ihmal ettiğim evime..
Evde o koşuyor, ben koşuyorum. Korkmasam tutup evden çıkarıcam ama nafile korkuyorumda.. Halıya pislemesi ile sahibinin “köpeği gibi” eve ayakkabıları ile girmesi ve onu alması ile dona kalıyorum.. Güvenlik amirimizi şikayet için çağırdığımda bu terbiyenin kimden kaynaklandığını ima etmesi ile haklı olduğumu anlıyorum..
Sinirimden temizliğimin bi hiç olmasınamı ağlayayım yoksa kapısına gidip derdimi anlatmaya çalıştığımda suratıma kapatılan kapıya mı ağlayayım..
El halımın çok pahalıya yıkanması sebebi ile bu sene yıkamaktan vazgeçmem boşa gitti. Diğer halılarla birlikte oda yıkamaya gidecek. Hadi onların pisliğini su götürecek te benim içimdeki şu derin kırgınlığı ne götürecek..
Şu eskileinr, şu büyüklerin elini bir kez daha öpüyorum. Ne güzel söylemişler. Ev alma komşu al diye…
Malzemeler:
- 125 gr. margarin (oda ısısında)
- 1 çay bardağı sıvıyağ
- 1 çay bardağı toz şeker
- 1 adet yumurta
- 30 gr. kakao
- 1 paket kabartma tozu
- 3,5 su bardağı un
Şerbeti İçin:
- 2 su bardağı su
- 1.5 su bardağı toz şeker
Yapılışı:
- İlk önce şerbet malzemelerini bir tencereye koyunuz. Kaynadıktan sonra altını kısıp 15 dk daha kaynatınız.
- Şerbet kaynamaya devam ederken resimdeki sırasıyla kurabiye hamurunu yapınız.
- Margarini veya tereyağını oda sıcaklığına getiriniz. Bunu hızlandırmak için benim gibi herzaman dilimleyiniz. Ben aynı işlemi tereyağı ile de yapıyorum. (ben iki kat ölçü ile yaptım,250 gram margarin kullandım ve diğer malzemeleri de iki katına çıkardım)
- Kalan tüm malzemeleri yağ ile derin bir kaba aktarınız.
- Hamurunuzu özleştirip en az 10 dk yoğurunuz. Eşit parçalara bölünüz.(ceviz büyüklüğünde)
- Yağlı kağıt yada Softbowl Silikomat serilmiş tepsinize hazırladığınız kurabiyeleri diziniz. (dikkat ederseniz çatlak çatlak kurabiyeler oluyorlar)
- 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişiriniz. (resim fırından görüntüdür)
- Kurabiyeler fırından çıkar çıkmaz, sıcakken ılık şerbeti üzerine dökünüz. Ara sıra tepsi içinde kurabiyelerinizi ters çeviriniz. (Tepsiniz de aynı tepsi olsunki hemen soğumasın, şerbeti çeksinler)